Doğada bulunan her şey; insan, hayvan, bitki, maddenin tüm halleri atomsal bir yapıya sahiptir, yani doğada atomun olmadığı hiçbir şey yoktur. Elektron, proton ve nötron; atom altı parçacıklar olup elektron eksi yüklü, proton ise artı yüklüdür. Bu partiküller aynı bir mıknatıs gibi birbirlerine çekilirler ve hareket eden atom altı partiküller tarafından doğal olarak manyetik alan üretilir. Örneğin mıknatısın birbiriyle etkileşimli olan artı yüklü ve eksi yüklü iki ucu vardır. Aynı mahiyetteki kutuplar birbirini iter, zıt kutuplar birbirini çeker. Mıknatısın gücü ile doğru orantılı büyüklüğe sahip bu hareketin olduğu kendi alanı içerisindeki alan mıknatısın manyetik alanı olur. Dünya da aynı mıknatıs gibi kendine has bir manyetik alana sahiptir, çekirdekten kaynaklandığı düşünülen bu alan esasen hareket eden tüm parçacıkların hareketi ile oluşmaktadır. Atom altı parçacıklar (kuantum parçacıklar) olan elektron, proton ve nötronun da altında Axoy Ra Ma-Tu Bilgelik Öğretisi’nde “Por” adı verilen çok daha küçük partiküller mevcut olup her bir partikülün partiküler devingenlik hız faktörü vardır. Partiküler devingenlik hız faktörünün yoğunluğu elektro manyetiksel akım meydana getirir ve akıma çevrilen her şey doğal olarak manyetik alan oluşturur, bunun nedeni manyetik bir gücün etkide bulunmasıdır. Manyetik alanlar kendi içerisinde siklonlayıcı aktifliğe sahiptir.
Doğada atomun olmadığı bir yerden bahsetmek mümkün olmadığına göre, doğadaki her bir parçanın da kendine özel manyetik alanları vardır. Kullanılan formun “Hayati Seyyalitesi” denilen küçük çaptaki manyetik alan oluşumuna spiritüeller tarafından “Aura” denilmektedir. En küçükten en büyük ölçeğe kadar hareket eden partiküller, partiküler devingenliklerini oluştururken elektro manyetiksel alanlar birbirleriyle etkileşim halinde olup daimi olarak birbirleriyle alışverişte bulunmaktadır. Bu alanların bütünselliğiyle oluşan muayyen mahiyette devasa elektriksel manyetik alanlar olduğu gibi; küresel, kübik, piramit, konik gibi farklı türlerde manyetik alanlar da mevcuttur. Dünya, boyutsal özelliklerinden dolayı fotonik yapıya sahiptir. Doğada her şey manyetiktir. İnsan vücudunda, hayvan vücudunda, bitkide manyetik olmayan hiçbir şey yoktur. Minareller de manyetiktir; ama demir, nikel gibi elementler manada daha hassastır. Manyetik alanların oluşturulma amacı; türlerin bulundukları bölgeye ait doğal ortamlarında yaşayabilmelerini desteklemek amacıyladır, ancak desteklenen sadece ekosistem değildir. Bulunduğumuz boyutta her türün kendine ait atomsal bütünlüğü var olup hava, toprak ve bitkiler dahil her şey ortamsal atomsal mevcutluklardır ve kendilerine özel manyetik alanları vardır.
Axoy Ra Ma-Tu Bilgelik Öğretisi‘nde, manyetik alan çalışmaları ayrı bir öneme sahiptir. Öğretide, manyetik alanların değişken olması özelliği yanı sıra kayıtsal özelliklere de sahip olduğu kabul edilir. Geçmişten günümüze kadar etkisini hissedebileceğimiz güçlü manyetik alanlar olduğu gibi, insani bilinçlerin eforlarıyla yer değiştirebilme özelliğine sahip manyetik alanlar da vardır. İnsan, sahip olduğu manyetik alanın etkisi ile herhangi bir koordinatta manyetik alan oluşturabilir, güçlendirilebilir veya değiştirebilir. Hatta birden fazla insanın aynı frekansta ve düşüncede hareket etmesiyle çok daha güçlü değişimler gözlemlenebilir.
Dünyanın farklı bölgelerinde 19 adet, Türkiye coğrafyasına ait bazı özel bölgelerde pek çok manyetik alan çalışması Vakıf tarafından yapılmış olup halen de düzenli olarak yapılmaya devam edilmektedir. Bu çalışmalarımızdan en önemlileri ise farklı boyutlara açılan kapılar ile alakalı olan çalışmalardır.